28 Ekim 2012 Pazar

ne kadar ısrarcı çıktık görüyo musun? nasıl da meyilliymişiz meğer kaybolmuş izlenimler yaratmaya.

gözlerimi oldukça uzağa diktim. mesela her insanın ağzından çıkan her ses boşlukta bir yerlerde asılı, sonsuza dek beklermiş. bunu öğrendim. bunu öğrendiğimiz zaman mutlak yalnızlık yalan bir şey oluyor ama, bu da kimi beklediğimize göre değişmez mi?

eğer gelmiyorsa, yeterince kuvvetli çağırmıyorsun demektir. haha. ama evler soğuk, bütün bir yaz boktan geçti, adam gibi ısınamadık bile. kime patlayacağımızı bilememekten sanırım. hevesin gibi, paran olsa kaçıp gidecek. öfke de bu halde. teskin olmanın tek yolu: böy-le-ol-ma-sı-ge-re-ki-yor-du.

siyah beyaz sessiz sözsüz filmlere benzemesine rağmen biz hayatını izlemeye gönüllü olduk ama sen kanala şifre koymuşsun. haha. ucuz espriler, ucuz filmler, ucuz insanlar, ucube bir şehirde kimse benden daha fazlasını beklemesin. işte gündelik hayatımda dehşetengiz planlar yapıyor, bıçak biliyor, silah deniyor, devrim istiyor, geçmişi hatırlıyor, geleceği tasarlıyor, boyuna yazıyor, kısa yoldan zengin olmaya ve kısa yoldan mefta olmaya çalışıyor ve her şeyi unutuyorum.

afrika dahil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder