" fırat: sen gideli çok oldu çiğdem, sen gideli dört yüz altmış yedi gün oldu. her kurşun deliği bir gün içindir.
çiğdem: niye kurşun?
fırat: söküp atmak için, kurtulmak için belki. lakin gördüm ki seni öldürme çabası boşmuş, sen ölmezmişsin. dört yüz altmış yedi gün, seni her gün kurşunladım. en son kurşunu dün sabah alnında denedim. öldüremedim. ve anladım ki, sensiz olmazmış.
çiğdem: ya ben? dört yüz altmış yedi günü ölerek yaşamadım mı? dört yüz altmış yedi gün gazete sayfalarını korkarak açtım. kurşunlanmış, al kanlara boyanmış resmini görmemek için tanrıya dua ettim."
niye kurşun diye sormayan çiğdemlere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder