22 Ocak 2011 Cumartesi

...

"Allahım, onu neden yalnız bıraktın? neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin verdin? neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? neden, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin? neden, apartmanın bodrumunda saklambaç oynarlarken ayla'yla yalnız kaldığı zaman kıza dokunacak cesareti vermedin ona? oysa, bu çeşit küçük cesaretleri en değersiz kullarından bile esirgememişsindir isa' yı neden bu kadar geç tanıttın ona? neden günahlarının yükünü taşıyacak gücü ona da vermedin? selim de, kendi çapında birkaç kişiyi kandırabilirdi senin yolunda meyveleri gösterdin de ağaca çıkma becerikliliğini esirgedin neden küçük yaştan latince, eski yunanca, fransızca, ingilizce filan öğretmedin ona? (sen ki bütün dilleri ezbere bilirsin) dua etmesini bile öğretmedin ona evde yalnız kaldığı geceler, karanlıkta yorganı başına çekti ve ter içinde, mısra 193 ile mısra 214 arasında söylediği gülünç yakarmayı uydurabildi o zor şartlar altında daha iyi bir şeyler söyletemez miydin? neden, onu canı kadar seven annesinin bile selim'i ; 'benim korkak oğlum' diye okşamasına göz yumdun? 'benim akıllı oğlum, güzel oğlum' dediği zaman da neden, şımarmasını önlemedin? bir duvardan duvara çarpıp durdun onu bir uçtan bir uca itip durdun onu öğretmeni 'yalan söyleme, bu resmi sen yapmadın,' dediği zaman neredeydin? neden, bir karşılık bulmasına yardım etmedin? oysa, o resmi selim yapmıştı on bir yaşında, 'benim kızla konuşuyorsun,' diye erdal' dan ilk tokadı yediği zaman, aslında kızla konuşmamıştı neden, babasının verdiği on liranın üstünü bir kerede yolda düşürmesini sağlamadın da, önce iki buçuk lirayı düşürdü ve koşa koşa dönüp parayı ararken kalan dört lirayı da kaybetti? soruyorum: neden? sonra, neden karakola gönderdin selim' i parayı bulan oldu mu diye sormaya? neden polisleri güldürdün ve selim' i ağlattın? polisler daha mı iyiydi selim'den? biliyorum, isa daha büyük acılar çekti diyeceksin bu kadar ayrıntılara girmez diyeceksin asıl, ayrıntılara girmeliydi bence her şeyi yaşamalıydı ilkokula göndermeliydin isa'yı da selim gibi sonra selim senin oğlun değildi ki olsaydı da bilmiyordu biliyorum bunlardan daha acıklı sözler yazdı romancılar, diyeceksin ben daha neler duydum, diyeceksin demek bunu söylemekle bitiyor her şey sen onlara inan (ne kaybettiğini bilmiyorsun onlara inanmakla) küçük ayrıntılara daha girme bakalım isa'nın ikinci gelişiyle durumu kurtaracağını sanıyorsun selim de ikinci kere gelirse görürsün yalnız, bu sefer lütfen aynı zamanda gelsinler artık araya gene binlerce yıllık bir uçurum koyma sonunda, ilk gelişlerinde yaptığın gibi ikisini de yalnız bırakma"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder