28 Kasım 2011 Pazartesi

beyaz atlar sulara

Benim yüzümde her şeyler var
Üç dilim ekmek bunlardan biri
Annem bir taşa oturmuş bunlardan biri
Sur dışlarında hafif bir eskici olur
Olur ya bir kendi olur biraz da elleri
İnsan yalnız mı buna bir çare düşünmeli.

Dün biraz ağlamıştım bunlardan biridir şimdi
Çok gülünç bir şekilde kahveye giriyorum
Sorsam ya kapıdayken gözyaşı girilir mi
Girilmez, girilmez, bunu her mahmut biraz anlatır
Korkuyla anlatır, yüzünü baygın tutar anlatır
Kahveci, seni sevmiyorum bunlardan biri.

Bir deniz yandı gene, yansın ne çıkar sanki
İşte horoz öttü yüzümün yarısında
Yüzümde bir horoz var dünyanın biri
Seni sevmek neden mi, acı ve güzel
Geldikçe geliyorlar ellerinin elleri
Odalar! çıplak masalar! buna bir çare düşünmeli.

Bu da bir şarap olmalı şimdi boşluğu dolduracak
İçince bir korsan ağzıyla içmeli
Eskidir, yorgundur, ayıptır diye yüzler
Bir sinek sinek mi vurunca öldürmeli
Ve sinek öldü müydü hafif bir uzaklık olur
Olur ya, hem biraz dargındır hem biraz evli
İnsan sevdi miydi buna bir çare düşünmeli.

25 Kasım 2011 Cuma

"...sizin gelenek dediğiniz şey, genelevlerin önünde uzadıkça uzayan kuyruklardır; bizzat o kuyruktakiler tarafından mezar-evlere bir ömür boyu tıkılan, o evlerde düzülen, dövülen, öldürülen kederli kadınlardır; şamarla, tacizle, ensestle, yoksunluk duygusuyla, her neviden dandik ders kitabı ve kabus sınavla büyüyen çocuklardır; bin türlü nafile savaşa pervasızca sürülüp canından edilen fidanlar, kışlada çuvallara konup dövülen, kama üzerinde şınav çektirilip öldürülen eğitim zayiatı askerlerdir; leş gibi atölyelerde kot taşlarken ciğerleri ölümle doldurulan işçilerdir; azaptan beter fabrikalarda, bürolarda, dükkanlarda üç kuruşa günde on iki saat esir edilen emekçilerdir; her daim itilip kakılan, dalga geçilen, peşinden azrailin gölgesi hiç eksik edilmeyen eşcinseller, travestilerdir; copla, tazyikli suyla, gazla harap edilen muhalifler, öğrenciler, kürtlerdir; üniversite kapılarında heba edilen, utanç perukları giymeye mecbur edilen, üzerine bir de acıları siyasi iktidar savaşlarına meze edilen başörtülü gençlerdir...
bilirkişi beyler, sizin gelenek dediğiniz şey, bir barbarlık ve zulüm tarihinin ta kendisidir..."

murat uyurkulak

9 Kasım 2011 Çarşamba

sevgili bekir,

niye bekir? duvardaki iki fotoğraftan biri olmak bekir? herkes yerleşik de sen neden bekir? bir üçüncü yol yok mudur, bekir?

"men amene bi'l-kader
emine mine'l-keder"