-nasılsın?
-senden iyi değilim.
-iyi misin demedim, nasılsın diye sordum. aradaki farkı fark ettin değil mi?
-çok mu iyisin?
-senden iyiyim.
-herkes benden iyidir. çünkü ben, arzı boynuzunda taşıyan öküzüm.
-kendine haksızlık etme.
-sen bana haksızlık et o zaman. hoşuma gidiyor.
-bunu bir hobi haline getirmeyelim sonra?
-neden olmasın? böyle sürüncemeli, serzenişli bir hayat. o kadar da farkımız olsun.
-ne kadar?
-o kadar yani. bütün farkımız bu olsun.
-ya çiçekler? onlar da gider mi?
-saçının kenarına takarsan gitmez. orası çiçek yeri. çiçek orda daha güzel.
-sen nerde daha güzelsin?
-ben güzel olamam. çağıran olurum, çağrılmayan olurum, çeken olurum, iten olurum ama güzel olamam.
-yine mi senden konuşacağız hep? ya benim efkarım ne olacak?
-önce suya karışacak. ordan bir çiçeğe, çiçek kulağının arkasına...
-sen benim yanımda. senin başın omzumda, biz versek omuz omuza, belki daha hafif yağmurlar, belki daha yaşanılır dünya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder