12 Ağustos 2011 Cuma

nikotin

biz eskiden temiz kalan tek yerdir devrim derdik. yapacak bişey yoktu, inanmıştık buna. temiz kalmak ne demekse artık. sahi artık temiz kalmak ne demek?

candan daha yakın bir dostuma açmıştım bu konuyu gecelerden bir gece. demiştim ki temiz kalmak temiz kalmaktır işte, herkes olanca gücüyle çekerken seni ipin bir ucundan, yerinden bir santim kımıldamamaktır, içinden gelmiyorsa asla gülmemektir başkasının yüzüne sırf seni daha çok sevsinler diye. yakışmayan sana, üzerinde şık durmayan hiçbir hali kabul etmemektir, ne biliyim ya, temiz kalmak orda onlara ilişmeden, eğlenmek kendi başına, zaten neşesi yeter.

o benimle aynı fikirde değildi. zaten bazen, kimse seninle aynı fikirde olmaz ya, sırf sen temiz kaldığını düşün de daha dik yürüyebil diye. dostlar bazen bizi çok düşünür gibi yaparken, en ufak bir fikirleri bile olmaz.

hani düşün o lanet, melun ve de ıssız adaya iki kişi düşmüşsün. kafandan başka yükün yok. yanına da birini vermişler, soruyu sorduklarında kimi almak istiyorsan onu işte. ıssız ada yani, allah'tan saat yok yoksa hepten kafayı yerdin. yanında saat gibi biri var ama. adaya düşmeden önce biriktirdiğin her şeyi ona anlatman lazım. sanki o an'a kadar hep bunun için yaşamışsın gibi. o da aynısını senin için yaşamış gibi. ne kadar? ben en çok bunu merak ediyorum o ikisi ne kadar tek bir insan olabilecek? eritecekse bizi ıssız ada tek potada eritsin. öyle kolay mı?

değil. hiçbir şey kolay değil. sudan çıkmış balığa dönmek de, kendine her zamankinden fazla inanmak zorunda kalmak da kolay değil. hem kolay değil yeniden takvimlere bakmak, ayı, günü saymak. bir kuş gelse de gagasında bütün dünyayı taşısa, götürse uzaklara. söz veriyorum aşağı bakmaktan korkmayacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder