masanın bir ayağı sen, bir ayağı ben. masanın altıyla üstü aynı, gözlerini kaçırma. senin gözlerin var ki benim başımda akıl fikir kalmasın. hocanın yüzüme üflediği dua ancak gözlerini büyütüyor. funda. çaresiz.
bu şehrin bir yakası sen, diğeri ben. aradaki köprüler bence görünmez, sende duvar. o kadar farkımız olsun. olsun ki ben sana benzeyen herkesten ayrı ayrı kaçayım. sonra bu evin kapılarını açık bırakayım, it uğursuz içeri dalsın.
yollardan biri ben, öbürü sen değil. bastığımız çiçekler mezarlarımızda bitecek. sahi bu şarkı ne zaman bitecek? fazla hüzünlü ve fazla delici ve fazla uzun. şarkı dediğin de böyle olmalı ama. hah.
dur şöyle sağlam bir düşüneyim de biri sen, biri ben. sen bile beğen yani, o kadar olur. iki tane ben yapıyım, yenisi eskisinden hem sağlam, hem ezilmiş. seviyi, sevmiyi. hırsımdan papatyaları yiyorum.
bir şarkıyı çıplak sesle söylemek gibisin. beni şaşırtan, bana yeni ve eski, bana beni, bende ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder