26 Haziran 2011 Pazar

"sakın kimseye bir şey anlatmayın. herkesi özlemeye başlarsınız sonra."

24 Haziran 2011 Cuma

-yine mi aşık oldun?
-o kadar çok insanın içinde, onca çokluğa rağmen, yine aşık olan ben oldum.

eğer aşık olan sensen, bil ki zulmün en büyüğü sanadır. buralarda sevmiyorlar aşıkları. hepsini ortadan kaldırmaya niyetliler. sen hepsini ortadan kaldıracak kadar ondan başkasını düşünmüyorsun.

-iki şehir arasında kalmak nedir bilir misin?
-bilmem.
-beni yorma artık.

artık beni yorma çünkü aldığım nefes yetmiyormuş, doktor öyle dedi. ben doktora senin de aldığın nefes ziyan be canım diyemedim, doktor öleceğimden emin. doktor?

-alamadığım nefese inat, bahçelere koşmak istiyorum, nasılsa toprağı görünce hepsi geçecek.
-hiçbir şeyin geçeceği yok.

ama neden? herkesin herşeyi geçerken, çocukları oluyor herkesin, herkes işinde gücündeyken, senin bir arpa boyu yol alamaman neden?

-bazen bir arpa boyu, hepsinin toplam yolundan uzundur.
-lütfen birbirimizi kandırmayalım kamil.

12 Haziran 2011 Pazar

şu gelen yar olaydı
elinde nar olaydı
ikimiz bir gömlekte
yakası dar olaydı

11 Haziran 2011 Cumartesi

Max Frisch'in Anketi

1. Siz ve sevdikleriniz öldükten sonra insan ırkının korunması gerektiğine gerçekten inanıyor musunuz?
2. Kısaca sebeplerinizi sıralayın.
3. Çocuklarınızın kaçını isteyerek dünyaya getirmediniz?
4. Kiminle hiç tanışmamış olsaydınız çok daha iyi olurdu?
5. Bir başkasına haksızlık ettiğinizin farkında mısınız (karşınızdaki kişinin bunu bilmesi gerekmiyor)? Eğer öyleyse, bu kendinizden – ya da diğer kişiden – nefret etmenize yol açıyor mu?
6. Mükemmel bir hafızanız olsun ister miydiniz?
7. Hastalık, kaza vs. neticesi ölmesi sizi umutla dolduracak bir politikacının ismini veriniz. Yoksa hepsinin yeri doldurulamayacak kadar önemli olduğunu mu düşünüyorsunuz?
8. Şu anda hayatta olmayan hangi kişi ya da kişileri yeniden görmek isterdiniz?
9. Hangilerini görmek istemezdiniz?
10. Başka bir ulus (ya da medeniyetin) bir parçası olmayı tercih eder miydiniz? Öyleyse hangisi?
11. Hangi yaşa kadar yaşamak istiyorsunuz?
12. Dünyayı inandığınız şekilde düzeltmek için yeterince gücünüz olsaydı, çoğunluğun arzusuna karşı kendi bildiğiniz gibi davranır mıydınız? (Evet ya da Hayır)
13. Madem doğruyu bildiğinize inanıyorsunuz, o zaman neden ona göre davranmıyorsunuz?
14. Sizce hangisinden nefret etmek daha kolay? Bir gruptan mı, yoksa bir bireyden mi? Ya siz, bireysel olarak mı nefret ediyorsunuz, yoksa bir grubun parçası olarak mı?
15. Zamanla bilgelik kazanabileceğinize inanmaktan ne zaman vazgeçtiniz – ya da hala buna inanıyor musunuz? Yaşınızı belirtin.
16. Kendinizi eleştirebileceğinize inancınız tam mı?
17. Sizce başkaları sizde nelerden hoşlanmıyor? Peki ya siz kendinizde neleri sevmiyorsunuz? Eğer bunlar aynı şeyler değilse, hangisini gözardı etmek size daha kolay geliyor?
18. Hiç doğmamış olabileceğiniz fikrini (eğer bu aklınıza geliyorsa tabii) rahatsız edici buluyor musunuz?
19. Ölmüş birini düşündüğünüzde, onun sizinle konuşmasını mı tercih edersiniz, yoksa daha çok sizin söylecekleriniz mi olur?
20. Herhangi birini seviyor musunuz?
21. Nereden biliyorsunuz?
22. Varsayalım ki şu ana kadar hiç kimseyi öldürmediniz. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
23. Mutlu olmak için neye ihtiyacınız var?
24. Ne için şükran duyuyorsunuz?
25. Hangisini tercih ederdiniz: ölmeyi mi yoksa sağlıklı bir hayvan olarak yaşamaya devam etmeyi mi? Hangi hayvan?

9 Haziran 2011 Perşembe

-which music band do you like most?
-yeni türkü.

bir mektup
üç satır yazı
gönlünün karası

7 Haziran 2011 Salı

sonra fark ettim ki
su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor
herşey yine ve aynı şekilde oluyor
öyle bir yere geldim ki
sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış
üşümek ve sonra ısınmak gibi
gitsem ayrılık olur, kalsam çöl
gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler ama
anladım ki özlemden hiç kimse ölmüyor
ama ben ölüyorum
nefes alıyorum, önemsiyorum ve gitmek istiyorum
anladım ki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor
sevdiklerim ve beni sevenler
bağışlayın su akıyor ve ben gidiyorum.

bunalıyorum.burada akıl hastası olmaktan korkuyorum,dedi.
akıl hastası olmaktan korkmak, akıl hastası olmaktan daha güç bir durum. çünkü korkular sürekli. tedirginlikler sürekli. alacakaranlık barın koyu görüntüler veren aynasından, onun tedirginliği yansıyor.